İklim kanunu Meclis Genel Kurulunda | Şirketlere yeni piyasa açacak
Doğrudan halk sağlığını, canlı yaşamını, iklimi, tarımı ve daha nice yaşamsal faktörü etkileyecek karbon emisyonunu ticarete açacak iklim kanunu teklifi dün genel kurula geldi.

Fotoğraf: Evrensel
Özlem Songül Abayoğlu
[email protected]
Dünya Bankasından 2017’de alınan 2 milyon dolarlık yardım kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iklim kanununu hazırladı. 2020 yılında Dünya Bankası uzmanları, bazı yerli ve yabancı hukuk/danışmanlık şirketleriyle birlikte hazırlanan kanun TBMM’ye sunulduğu güne kadar kamuoyundan saklandı. Beş yıl boyunca enerji ve maden şirketleri, sanayi ve ticaret odaları, ihracatçılarla kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler, toplantılar, pazarlıklar sonucu nihai hale getirilerek 20 Şubat tarihinde TBMM’ye sunuldu.
26 Şubat 2025 tarihinde, Çevre Komisyonu toplantıya çağrıldı. Muhalefet milletvekilleri ve STK temsilcilerinin eleştirdiği kanun teklifi, aynı gün komisyonda kabul edildi. Doğrudan halkın sağlığını, canlı yaşamını, tarımı ve daha nice yaşamsal faktörü etkileyen karbon emisyonunu piyasaya açacak kanun teklifi dün TBMM Genel Kuruluna sunuldu.
Karbondan para kazanmanın yolları açıldı
Patronları bir de karbon ticaretinden zenginleştirmeyi hedefleyen kanunun azaltım hedeflerinde “Enerji sektöründe yeşil hidrojen, karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi yeni teknolojilerin de değerlendirilmesi ile yenilenebilir enerji kaynaklarının en üst düzeyde kullanımını sağlamak” ve “Temiz ve yenilikçi enerji teknolojilerini, kaynaklarını ve sektörlerdeki elektrifikasyon ihtiyacını içeren enerji dönüşüm sürecine uyum sağlanmasına yönelik başta batarya sistemleri ve şarj altyapısı ile bunları destekleyecek enerji üretim, iletim ve dağıtım altyapısı olmak üzere gerekli altyapıyı oluşturmakla, akıllı şebeke sistemlerinin kurulması için gerekli çalışmaları yapmak” maddeleri ‘yeşil enerji’ adı altında enerji şirketlerinin rantının katlanacağının sinyalini veriyor. Ayrıca enerji şirketlerine finansman desteği sağlanacağı da “Net sıfır emisyon hedefinin gerçekleştirilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarca hazırlanan planlama ve uygulama araçlarında temiz teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması esas alınır” maddesi başta olmak üzere kanun raporundaki yerini aldı.
Özel sektörün “iklim dostu” diye adlandırdığı yatırımları için ulusal ve uluslararası finansman kaynaklarının seferber edileceği, buralardan teşvikler aktarılacağının sinyallerini veren kanunda iklim değişikliği finansman mekanizması kurulacağı ifade ediliyor.
Aynı zamanda emisyon ticaret sistemi kurulması planlanan kanunla emisyon ticareti üzerinden şirketlerin para kazanması, fon ve teşvik alması amaçlanıyor.
‘Amaç yaşanabilir bir ülke yaratmak değil’
Kanun teklifinin içeriğine dair konuştuğumuz TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Bu kanun yaşanabilir bir ülke yaratmaktan, iklim değişikliğini gözetmekten ziyade ticari bir amaçla hazırlanmıştır” dedi.
Bu kanunda çevresel sorunların yalnızca teknolojik ya da idari müdahalelerle çözülebileceği varsayımına dayandığının altını çizen Koramaz, “Ancak bu yaklaşım mevcut sınıfsal güç ilişkilerini pekiştirmekten öteye gitmiyor ve yapısal dönüşüm ihtiyacını da göz ardı ediyor” şeklinde konuştu. Kanunun nasıl bir ticaret amacı güttüğünü açıklayan Koramaz, “Kanunla belirli bir karbon seviyesi tutturulmaya çalışılıyor. Mevcut karbon salınınımını azaltmak yerine karbon satışına yol veriyor. Koramaz, “Asıl olarak yapılması gereken enerji üretimi, sanayi, ulaşım, sulak alanın korunması, kullanılmış sular ile baca gazlarının keyfi olarak salınamayacağı, kent planlarının ve inşaatların nasıl yapılacağı, tarım, orman ve mera alanlarının ne şekilde korunacağı, tarımsal üretimde çiftçilerin ve orman köylüsünün nasıl destekleneceği, hayvan besiciliği, su ürünleri yetiştiriciliği, konutlarda enerji verimliliği ve tasarrufu, bina ısı izolasyonu, yağmur sularının atık sulara karıştırılmayacağı, koruyucu sağlık hizmetlerinin neler olduğu, nasıl uygulanacağı, burada sayılmayan birçok konularda hizmetler ile üretimlerin nasıl planlanacağı ve yapılacağı ulusal mevzuatta belirlenmiştir. Asıl sorun mevcut düzenlemelerin bile uygulanmamasındadır” şeklinde konuştu.
Bu kanun uluslararası şirketlerin taleplerini karşılayacak şekilde emisyon piyasası oluşturmayı amaçlıyor. Emisyonu alınır, satılır bir şeye dönüştürüyor. Kirleten öder ya da uygun bölgelerde kirlilik yaratılacağını savunuyor. Biz de TMMOB olarak bu kanunun şirketlere yeni piyasa açacağını söyleyerek, bu kanuna karşı olduğumuzu belirtiyoruz” ifadelerini kullandı. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et